leon - tr

kült filmleri izlemeye çalıştığım son günlerde, izlediğim ve şaşırdığım bir film fakat iyi yönde bir şaşırma değildi bu maalesef, biraz hayal kırıklığını andıran bir şaşırmaydı yani ancak bu durum filmin başlarına özgüydü sadece, onu söyleyebilirim. o yüzden bu entry fazlaca kötü yorum içermeyecek.

filmin ilk yarısını pek sevemedim açıkçası, tempo çok düşüktü. film oldukça ağır ilerliyor ve işliyordu. yani ilk 45-50 dakikada “meşhur leon bu muydu?” dedim içimden ama ikinci yarıda gayet keyifli hale geliyor film.

leon ve mathilda birbirini tanıdıkça, mathilda’nın kendini zihnen keşfetme süreci ilerledikçe film daha anlamlı ve keyifli bir hale geliyor bence. mathilda’yı leon’unki gibi bir hayata adapte olurken görmemiz ilginç bir boyut katıyor filme ancak leon’un da bizzat gayet yabancı, çekingen, anlamaz olmasını çok akıllıca buldum ben. filmde dört dörtlük bir süikastçının yanında gezen minik kız izlenimi yoktu, leon’un katilliği dört dörtlüktü kişiliği değil, bunu demek istiyorum.

soundtrack başarılı kanımca ancak kimi filmler vardır; sırf müzikleri ile filmin duygusunu, ruhunu, esprisini öyle verirler ki iliklerinize işler atmosfer. hafiften ürperirsiniz. leon soundtracki böyle bir etki yapmadı bende, buna kızmamak da lazım tabi zira filmin yapısı izleyici üzerinde bu tarz bir etki yapmaya namüsait. sıkı bir aksiyon, ani olaylar, izleyiciyi coşturan şeyler fazla yok filmde. başta da ağır işlediğini söylemiştim zaten.

mathilda’nın ailesi ve evini oldukça başarılı ve realist buldum, “iyi ki böyle bir sahne koymuşsunuz” dedim içimden kısmen de sebepsiz olarak elbette.

natalie portman tek kelime ile müthiş. kariyerinin ileride göstereceği ivmenin izlerini taşıyor daha o yaşından. üç kuruşluk sinema bilgim ile izlediğim en iyi çocuk oyuncu performanslarına girer gibi gözüküyor. yanına da the sixth sense gelebilir.

jean reno aynı şekilde keza. leon gibi duygusal açıdan karmaşık, birçok şeyden bihaber, soğukkanlı bir süikastçı olmasının yanında yumuşak yürekli ve kısmen çocuksu bir karakteri oynamak pek kolay değildir. işini oldukça iyi kotarmış.

gary oldman da bir başrol olmasa da üzerinde durulmayı hak ediyor bence. onunki de ayrı bir resital, şov adeta. “manyak” bir karakteri müthiş canlandırmış. sirius black’i andırdı bana, yine bir başka karakterini yani. kısaca onun karakteri de ayrı bir hava katmış filme ve sevdim ben.

ilk başlarda dediklerimden sonra bu yazdıklarım çelişkili gelebilir de kötü bir film değil leon. sadece ben farklı bir şey bekliyordum galiba.

demek istediğim diğer nokta cast gerçekten başarılı seçilmiş. tony karakteri dahi “benim ismim tony ve bu doğal halim!” diye bağırıyordu.:swh danny aiello iyi iş çıkarmış.

benim film hakkındaki yorum ve izlenimlerim böyle. bol alıntı yapılacak bir film ayrıca. bunu da belirtmek gerek.

iyi seyirler!