relationship between a... and b... by vision of a... from his beloved friend b... - tr

…sigarasını son bir kez çekip yere attı. boğazında iğrenç bir sümüğün varlığını hisseti. zorlanarak ve garip bir ses çıkararak fırlattı onu. arnavut kaldırımında kılıca benzer bir desen oluştu sarı-kahverengi balgamdan dolayı. yürümeye devam etti, arkasından ona seslenildiğini duydu. birlikte derse girdiği şerefsizdi bu. muhabbetini severdi, onunla konuşmalarından hep keyif almıştı ancak çocuğu pek samimi bulmazdı. eleman hep rol kesiyor gibi görünüyordu ona. “kıl” derdi ona içinden; kıl, hem çok kıllıydı hem de bazen hakikaten sinirini bozuyordu onun.

oflayarak arkasına döndü, çocuğa baktı, kısaca süzdü onu. kıl, “bir şeyler içmeye ne dersin?” dedi. onun içinden ilk başta reddetmek geçti fakat bir biraya da ihtiyacı olduğunu düşündü. “olur, iyi olur b…” dedi ve yan sokaktaki markete yollandılar birlikte. bir sigara daha yaktı. sonuna kadar içine çekti, keyfi inanılmaz yerine gelmişti. devam ettiler; kıl bir şeyler zırvalıyordu. bu sefer söyledikleri tümüyle zırvaydı ama. yeni okuduğu bir kitabı anlatıyor, onu ne kadar değiştirdiğinden bahsediyordu. çok geçmeden sustu. onunla konuşmaktan keyif alsa da kıl çok konuşmazdı esasen. hatta çoğu zaman çekingen ve sessiz bir tavır alırdı. kıl’ın bu huyunu severdi fakat rol kestiğini düşündüğü zamanlar da en çok bunlardı. özellikle kariyer hakkında konuşurken kıl’ı küçümserdi. ona göre kıl hayattan ne istediğini bilmeyen ve vizyonu olmayan aptalın tekiydi. sadece iki çift lafın belini kırmasını iyi bilirdi, bir de kaliteli müzik dinlerdi.

markete vardılar; a…, bir çift çek birası aldı. bunlar yeniydi ve hayatında içtiği en iyi biralardandı. kıl’a sormadan aldı o yüzden. çıktılar ve az ilerideki parka doğru yürümeye başladılar. bu sefer ikisi de sessizdi. vardılar ve eski, yarısı olmayan banklara oturdular. kıl, çakısını çıkardı ve biraları açtı. kapakları cebine koydu…